Robotik Radikal Prostatektomi

Robotik Sistem ile gerçekleştirilen prostat kanseri ameliyatı Robotik Radikal Prostatektomi olarak adlandırılmaktadır.

Prostat içine sınırlı prostat kanseri tespit edilmiş hastalara prostatın tamamen çıkarılmasını sağlayan geleneksel açık radikal prostat cerrahisi uygulanmaktaydı. Ancak özellikle 2000 yılından itibaren laparoskopik radikal prostat cerrahisi tüm dünyada uygulanmaya başlamıştır. Ancak uygulaması ve öğrenimi çok zor ve uzun olduğundan sınırlı sayıda cerrah tarafından uygulanır kalmıştır. Robotik teknolojideki ilerleme sonrası birçok teknolojik avantajlar sunan daVinci Robot ile robotik cerrahi denilen teknik 2002 yılından itibaren tüm dünyada çok hızlı bir gelişimle ve zamanımızda en fazla şekilde prostat kanseri cerrahisinde uygulanmaya başlamıştır. Zamanımızda A.B.D. de %85 prostat kanseri cerrahisi robotik teknik ile yapılmaktadır.

Robotik Cerrahide hastaya uygulanan cerrahi işlemdeki temel basamakları laparoskopidekine benzerdir. Bu nedenle robotik cerrahi uygulayan cerrahın önceden ileri düzeyde laparoskopik cerrahi tecrübesinin olması, laparoskopi bilmeden direkt açık cerrahi tecrübe ile robot uygulamaya geçen cerraha göre, ameliyatın başarısında çok önemlidir.

Robotik Cerrahide cerrahi işlem cerrahın yönettiği robot kollarla 3 boyutlu yüksek çözünürlüklü ve 10-15 kat büyütmeli görüntü altında vücut içine borucuklardan yerleştirilerek kullanılan robot kollarıyla yapılamaktadır. Bu robotik kolların en büyük avantajı, ince ve minik uçlarıyla, 3 doğrultuda olmak üzere 3 boyutta toplam 540° ve titremeyen hareket kabiliyeti ile çok yönlü şekilde ve titremeksizin cerraha ameliyatı gerçekleştirme olanağı sağlanmasıdır.

daVinci Robotik Sistem nedir?

daVinci Robotik Sistem, cerrahi ekipman olarak 3 ana bölümden oluşan ve bilgisayar temeline dayanan minimal invaziv – yani en düşük düzeyde zarar vererek – cerrahinin uygulanmasını sağlayan “robotik” bir mnipülasyon sistemdir. Robotik terimi nedeniyle hastalar tarafından farklı şekilde cerrahinin tümüyle robot tarafındna yapıldığı yanılgısı söz konusu olabilmektedir. Burada robotik cerrahi konusunda deneyimli doktorun kullandığı robotik kollar ile bizzat cerrah tarafından ameliyat gerçekleştirilmektedir.

daVinci Robotik sistemi oluşturan 3 ana sistem Resim-1’de görülmektedir.

 

Resim-1:daVinci Robot sistemine ait üç bölümün toplu şekilde ameliyathanedeki kurulum düzeni

robotik cerrahi

Bunlardan birisi cerrahın ameliyatı yaptığı ve robotu kontrol ettiği “Konsol” kısmıdır (Resim-2). Cerrah konsola oturur ve robot kollarının kontrolünü parmaklarını yerleştirdiği bir manipülasyon cihazından kontrol ederek gerçekleştirmektedir. Ayrıca konsolda 5 adet pedal bulunur. Cerrahi sırasında bu pedalları kullanan cerrah, bu pedallardan birisiyle robotun gözleri olarak kabul edilen robotun teleskop ve buna bağlı olan kamerasını ileri-geri, sağ-sola oynatırken, diğer iki pedal ile hangi robot kolunu kullanacağını, kol değişimlerini ve diğer bir pedal ile ise kameranın optik fokusunu kontrol eder.. Sağ ayağındaki iki pedal ise cerrahi sırasındaki monopolar ve bipolar elektrik akımı ile sağlanan koter sistemlerini kontrol eder. Bir diğer deyişle, robotik cerrahi sırasında cerrahın tam konsantre şekilde robot kollarını ve pedalları kontrol ederek cerrahiyi gerçekleştirmesinde ciddi bir ahenk ve deneyim gerekir.

İkinci bölüm daVinci Robot kollarıdır (Resim-3) ve üçüncü son kısım ise kamera sistemi, ışık kaynağının olduğu “Kule” bölümüdür. daVinci Robot kollarına yerleştirilen ve kolların ucundan vücudun içine gönderilen ince ve ufak robotik cerrahi cihazlar her hastada mutlaka değiştirilmektedir.

Resim-2:daVinci Robot kollarının cerrah tarafından kontrol edildiği “Konsol”

da vinci robotik cerrahi

Resim-3: Robot kolları ile ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu kollarda ortadaki robotun gözleri olan teleskop ve kamera sistemi diğerlerine ise minik robotik cihazlar adapte edilir.

robotik cerrahi konsol

daVinci Robotik Cerrahi Sistem’de

“Konsol” adı verilen bölümde cerrah oturarak konsol üzerinden hastanın vücudu içindeki görüntüyü en derin alanlarda bile 3 boyutlu, yüksek çözünürlükte ve normalin 10-20 kat büyütülmüş şekilde görebilmektedir. Cerrah bu görüntü altında “Konsol”daki robotik kolları kontrol eden bölümlere parmaklarını yerleştirir ve robotik kolları yönetir (Resim-4).

 

Resim-4: Konsola oturan cerrah parmaklarını kontrol bölümlerine yerleştirir ve vücut içindeki robotik kolları kontrol ederek ameliyatı en üst düzeyde geçekleştirir. Burada cerrahın laparoskopik ve robotik deneyiminin üst düzeyde olması esastır.

robotik cerrahi sistem

“Robotik Kollar” hastanın ameliyat edilecek dokuya göre belirli noktalardan 3 ile 5 adet 0.5 ya da  1 cm. çapındaki deliklerden vücuda yerleştirilen borular vasıtasıyla vücut içine robotik 4 kol sokulur. Bu kollardan birinden vücut içine robotun gözleri olan teleskop ve bu teleskoptan elde edilen vücut içindeki görüntüyü ileten yüksek çözünürlüklü kamera yerleştirilir. Diğer kollar ise cerrahiyi gerçekleştirecek olan robotik kollardır ve cerrah tarafından kontrol edilir.

Robotun kollarının ucundaki cerrahi aletler son derece ince olup vücut içinde en derin bölgelerde bile geometrik düzelmede bir el bileğinin hareket kabiliyetinin de üzerinde 540° hareket kabiliyetine sahiptir ve asla titremez (Resim-5). İnce uçlu ve nazik karakterdeki cerrahi robotik kollar ile dokuların zarara uğratılmadan ameliyat ile uzaklaştırılacak organın çıkartılması sağlanır.

Resim-5: El bileği ve el arasındaki ekelem benzer ancak bu eklemden de daha üstün ve titremeden hareket etme özelliğine sahip minik robot kolları

robot kolları

Bu sistemden de anlaşılacağı gibi da Vinci Robotik Sistem cerrah tarafından yönetilen ancak cerrahın ameliyatı en derin noktalarda bile net, 3 boyutlu, büyütülmüş görüntü altında çok açılı hareket kabiliyeti olan robotik kollarla en ufak titreme olmaksızın gerçekleştirmesini sağlayan çağımızda en ileri cerrahi teknolojidir.

 

da Vinci Robotik Cerrahi uygulamada cerrahın faktörü nedir?

Önceki bölümdeki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi da Vinci Robotik Sistem cerrah tarafından yönetilen ancak cerrahın ameliyatı en derin noktalarda dahi net, 3 boyutlu (3D), yüksek çözünürlüklü büyütülmüş görüntü altında çok açılı hareket kabiliyeti olan robotik kollarla en ufak titreme olmaksızın gerçekleştirmesini sağlayan çağımızda en ileri cerrahi teknolojidir.

Ameliyatı gerçekleştiren cerrah için müthiş avantajları sağlayan Robotik Sistem’e rağmen ameliyatı gerçekleştiren kişi robotun kendisi değil, cerrahtır. Bu nedenle açık cerrahiyi ya da konvansiyonel laparoskopik cerrahiyi uygulayan cerrah gibi, daVinci Robotik Cerrah’ın robotik tekniğe olan yatkınlığı, geçmişteki cerrahi eğitimi ve tecrübesi çok önemlidir.

Diğer yandan tüm sağlık hizmeti alanında ve özellikle cerrahi de olduğu gibi, da Vinci Robotik Cerrahide sadece cerrahın önemi yanında Robotik Merkezdeki diğer bütün çalışan ekip elemanlarının tecrübesi çok önemlidir.

Sadece hastalarımızın bakımı, takibi ve tedavileri değil, hasta yakınlarımızın bilgilendirilmesi, gelişmeler hakkındaki haklı meraklarının giderilmesi için gerekli bilgilendirme ve bilgi sistemlerimizi de bu sistemimizde kullanmaktayız.

“Kaliteli bir tedavi, sadece bir alete ya da bir kişiye bağlı olmayıp, baştan sonuna dek tam bir entegrasyon içinde sunulmalıdır” felsefesi ile çalışmalarımızı hastalarımızın tedavisi eğitimli ekip tarafından gerçekleştirilmektedir.

 

daVinci Robotik Cerrahi öncesi öğrenim eğrisi ve süresi

Tüm cerrahi yaklaşımlarda olduğu gibi, daVinci Robotik Cerrahi’de de bir öğrenim eğrisi söz konusudur. Bu öğrenim dönemini etkileyen faktörlerin başında cerrahın daVinci Robotik Cerrahi uygulamasından önce ne derecede konvansiyonel laparoskopik cerrahi uyguladığı temel olarak en önemli faktördür.

Robotik cerrahi öncesinde, öğrenimi ve uygulaması çok daha zor olan konvansiyonel laparoskopik cerrahideki prostat kanserinde öğrenim dönemini (ki bu 200 laparoskopik radikal prostatektomi olarak kabul edilir) yıllar önce tamamlamış bir cerrah için, daVinci Robotik teknoloji sadece laparoskopik cerrahide karşılaşılan zorlukları rahatlıkla aşmayı sağlayan teknolojik (tele-manipülatör) sistemdir. Bu nedenle konvansiyonel laparoskopide yoğun cerrahi uygulama sonrasında, daVinci Robotik Cerrahi uygulamadaki öğrenim dönemi sadece cihaza adaptasyon kadar kısa olmakla beraber, pratiğimde bu adaptasyon sadece “proctor” ile birlikte uyguladığım ilk 3 olgumda gerçekleşmiş olup, 30 olgudan sonra ise tam bir rutin ile hastalarıma en üst düzeyde sunulmaktadır.

Açık cerrahi sonrası direkt daVinci Robotik uygulamaya geçenlerde öğrenim süresi oldukça uzun iken, özellikle açık cerrahi olarak bile prostat kanseri cerrahisini sınırlı sayıda ve sıklıkta uygulayanlarda bu süre çok daha uzamaktadır. Maalesef sadece kısa dönemli robotik cerrahiye adaptasyon için bitirilen hayvan laboratuar kursları bunun için de yeterli olamamaktadır.

daVinci Robotik Cerrahi ile prostat kanserinin cerrahi tedavisini isteyen bir hasta ve yakınlarının mutlaka akılda tutmaları gereken noktalar:

Robotik cerrahi öncesinde, konvansiyonel laparoskopi ile ne denli tecrübeli olunduğu

Robotik cerrahi öncesinde konvansiyonel laparoskopi ile öğrenim dönemini tamamlayıp tamamlamadığı

Robotik cerrahi ile tam entegre sağlık ekibinin varlığı

Hangi sıklıkta daVinci Robotik Cerrahi uyguladığı

 

 

Konvansiyonel laparoskopik cerrahi tecrübenin önemi nedir?

Cerrahın robotik sistemi kullanmasındaki ustalık öncelikle ve temel olarak cerrahın vücut içinde gerçekleştirdiği laparoskopik cerrahi teknik deneyim ile en üst düzeye çıkmaktadır. Direkt açık cerrahi ile ameliyatları gerçekleştiren cerrahlara göre, konvansiyonel laparoskopik teknik ile robot yardımsız şekilde bu ameliyatlardaki deneyimin daVinci Robotik teknoloji ile üst düzeye taşınması, organ korunması ve uygulanan cerrahi kalite de üst düzeye çıkmaktadır.

Lütfen tedavinizde robotik cerrahi uygulanmadan önce cerrahınıza robotik cerrahiye geçmeden önceki mesleki uygulamalarında ne ölçüde konvansiyonel laparoskopik cerrahi tecrübesi olduğunu sorunuz.

Doktorlarımızdan Prof. Dr. Tibet Erdoğru, prostat kanserinin cerrahisinde 45 açık cerrahi (2000-2004) ve sonrasında (2005-2011) 350’ye yakın laparoskopik radikal prostatektomi cerrahisi olmak üzere toplamda 1000’e yakın ürolojik laparoskopik cerrahi deneyimi ile ülkemizde konvansiyonel laparoskopik cerrahi konusunda deneyimi en üst düzeyde olan üroloji uzmanlarındandır. Klasik laparoskopideki üst düzeydeki bu deneyimin “ daVinci Robotik Cerrahi “ teknolojisi ile birleşmesiyle teknik açıdan laparoskopi temelli olan robotik cerrahide organlara yaklaşım, çevre dokuların korunması, özellikle prostat kanserinde sinir koruyucu yaklaşımın uygulanması ve idrar tutma kaslarının korunması olmak üzere cerrahi kalitede en üst seviyede hastalarımıza sunulmaktadır.

 

Prof. Dr. Tibet Erdoğru ve Doç. Dr. Doğu Teber
sadece laparoskopiyi yüksek hasta sayılarıyla uygulamanın yanında, düzenlediği ve uyguladığı eğitim programlarıyla da meslektaşlarının laparoskopik eğitiminde yardımcı olmaktadır

 

Tek delikten daVinci Robotik Cerrahi

Son yıllarda daVinci Robotik cerrahi, çok sınırlı sayıda (tüm dünyada sadece birkaç merkezde) göbekten yapılan ufak bir kesi (3 cm) ile tek delikten girilerek gerçekleştirilmektedir.

Avrupa’da 1 yada 2 merkezde burada sözü edilen Single Incision (Tek Kesi) daVinci Robotik Sistem ile radikal prostatektomi gerçekleştirilmektedir.

Bu teknikte, vücuda, cerrahide kullanılan toplan 3 robot kolunu yerleştirmek için başka delik açılmamakta, robotun kamerasının vücut içine yerleştirildiği göbekten yapılan 1.5 cm boyundaki kesi 3 cm civarında genişletilerek özel bir sistemden (Resim-6a) robot kolları vücut içine yerleştirilir. Robot kolları vücut içinden farklı 4 delikten değil sadece göbekteki tek delikten vücuda yerleştirilir (Resim-6b)

SINGLE INCISION (Tek Kesi) DETAYLI BİLGİ

 

Resim-6a: Tek göbek değilinden vücut içine yerleştirilmiş robot kollarının görünümü.

Resim-6b:Göbekteki 3 cmlik tek delikten yerleşitirilen 3 delikli port (SILS Trocar) vücut içine robot kolları tek delikten yerleştirilir.

robotik-cerrahi6

Tek delikten robot uygulamasının cerrahı uygulayan doktor için en zor yanı, çok dar açılı vücut içinde yerleştirilmiş robot kolları ile böylesine zor bir ameliyatı gerçekleştirmek için sabır, özen ve üst düzeyde deneyim gerekmektedir.

Ekstraperitoneal (Periton zarı dışından) Robotik Cerrahi

Periton ne demektir?

Periton zarı iki kattan oluşup, karının iç bölümünü tümüyle kaplar. Karın içindeki mide, barsaklar, karaciğer ve dalak, pankreas gibi organları içinde tutan ve onların dış ortam ile temasını engelleyen çok önemli koruma mekanizması özelliğine sahip bir yapıdır. Periton zarı, karın içindeki bahsedilen organların, kapalı bir sistem içinde bir arada tutulması ve sadece yapısal olarak değil, salgıladığı özel periton sıvısının içeriğiyle de korunması sağlamaktadır (Resim7).

Resim-7: Karın içindeki periton zarı Kacaciğer, mide, 12 parmak barsağı ve ince-kalın barsakları saran koruyucu bir zardır. Böbrekler, idrar kesesi ve prostat Periton zarının dışında yer alır. Teknik olarak bunarla ulaşmak için Periton zarını delerek girmek daha kolaydır. Ancak bu sefer de peritonun içinde olan dokular cerrahiden direkt olarak etkilenir ve risk alanına girer.

ekstraperiton

“Ekstra-Periton Robotik Cerrahi” nedir?

Genellikle ve ülkemizdeki bütün merkezlerde daVinci Robot ile ameliyatlar, periton zarından karın içine girilerek ve barsaklar, mide, karaciğer ile yakın temas altında, gerçekleştirilmektedir. Buna “Trans-Periton” yoldan robotik cerrahi denilmektedir.

Bilinmesi gereken en önemli noktalardan birisi: Prostat, böbrekler ve mesane periton zarının dışında kalan organlardır (Resim-32). Türkiye’de ilk kez ve halen tek olarak Prof. Dr. Tibet Erdoğru periton zarından içeriye girmeden, periton zarını delerek zedelemeksizin, barsaklar ve diğer periton içi organlarına temas etmeden Robotik Radikal Prostatektomi’yi gerçekleştirmektedir.  “Ekstra-Periton” Robotik Cerrahi’de göbek deliğinin alt kenarına 1.5 cmlik bir kesi yapılır. Bu kesi göbek kıvrımında olduğundan, ameliyat sonrası göbekte istenmeyen ameliyat izinin kalma olasılığında azalmış olur(Resim-8).

Resim-8: Göbek alt kıvrımına yapılan ufak kesi

kesi

“Ekstra-Periton” teknikte göbek deliğinden karın ön duvarını oluşturan kaslar ile barsakları saran periton zarı arasından, periton zarını açmadan, girilir. Buraya yerleştirilen özel bir “Balon” ile aradaki bölüm açılır ve cerrahiyi rahatlıkla gerçekleştirecek ve periton zarı açılmadan, bu zarın dışından barsaklara dokunmaksızın robotik cerrahi boşluğu hazırlanır (Resim-9a, -9b). Bu tekniğe: Ekstra-Periton Robotik Radikal Prostatektomi denilmektedir.

Günümüzde birçok merkezde Trans-Periton tekniğin yapılıyor olmasının nedeni biraz zorunluluktan kaynaklanmaktadır. Zira genellikle radikal prostatektomide laparoskopik deneyim olmaksızın açık cerrahi ya da pek açık cerrahi deneyimi olmadan robotik radikal prostatektomiye başlayan merkezlerde vücuda girişim kolaylığı ve ekstraperiton alanı hazırlama deneyimi olmadığı için Trans-Periton yaklaşım zorunlu olarak tercih edilmektedir. Ekstra-Periton alanı hazırlamak için hem laparoskopik radikal prostatektomi deneyimi hem de bunu Ekstra-Periton uygulayabilme tecrübesinin olması en önemli faktördür. Zira deneyim olmadan Ekstra-Periton uygulamak istendiğinde ve çok ince olan periton zarı açıldığından vücut içine verilen hava, periton içine kaçacağından, periton zarı ve buradan dışarı fırlayan barsaklar cerrahinin daha da zorlaşmasına neden olabilir. Bu nedenle Ekstra-periton alanı hazırlamak ve bu alanda Robotik Radikal Prostatektomi ameliyatını icra etmek ciddi laparoskopik ön deneyim gerektirmektedir.

Resim-9a: Periton zarı ile (sarı renkli çizgi), barsaklarla temas etmeden, karın ön duvar kasları arasında balon ile ameliyatı yapmak için boşluk açılır.

periton zarı

Prostat Kanseri cerrahisindeki Robotik Cerrahi deneyimimizde gerçekleştirdiğimiz son 40 Trans-periton ve 40 Ekstra-periton vakamızın karşılıklı verilerinin değerlendirilmesinde

ameliyat süresi ve kan kaybı açısından hiçbir farklılık yokken, Ekstra-periton uyguladığımız hastalarımızda gaz sancısının olmaması ve ameliyattan 6-8 saat sonra ağızdan yemek almaya ve su içmeye başlama avantajı ön plana çıkmaktadır. Ülkemizde bu şekilde bir deneyimin sunulacağı başka bir deneyim serisi bulunmamaktadır. Ekstra-periton hastalarında ameliyat sonrasının biraz daha konforlu geçtiği bu deneyim ile söylenebilir.

 

Resim-9b: Göbekteki delikten yerleştirilen balon ile, barsakları riske atmaksızın ameliyatı gerçekleştirmek için, Ekstra-Periton boşluğun

periton

Prostat kanserinde radikal prostatektomi ameliyatının ekstraperitoneal (periton zarı dışından) robotik olarak yapılmasının, transperitoneal (periton zarına girerek ve barsaklarla temas ederek) yapılması arasındaki en önemli farklar aşağıda sıralanmıştır.

“Ekstra-Periton” tekniğin avantajları:

  1. Karın içi ameliyat süresince gaz ile şişirildiğinden ameliyat boyunca yüksek basınca maruz kalmayan barsakların ameliyat sonrasında hareketlenmesi ve çalışması daha hızlı olmaktadır.
  2. Barsaklarla temas olmadığından, periton zarı bütünlüğü bozulmadığından barsaklarda yaralanma riski yoktur.
  3. Trans-Periton teknikte, periton zarı açıldığından, prostat ameliyatı sırasında barsaklar her zaman ameliyat alanına gelir. Bunu en aza indirmek için hasta bütün ameliyat süresince 45° (yarı-amuda kalkmış gibi) baş aşağı pozisyonunda yatırılmak zorundadır. Ancak Ekstra-Periton teknikte periton zarı hiç açılmadığından ve ameliyat boşluğunu oluşturmak için, periton zarı dışında hava basıncı uygulandığından, barsaklar hiçbir zaman ameliyat sahasına giremez. Bu nedenle hasta baş aşağı pozisyonda yatırılmaz. Hasta pozisyonu normale çok çok yakın bir eğimdedir (Resim-10)
  4. Hasta pozisyonu nedeniyle, kalbe fazla kan yükü, beyin ödemi riski kesinlikle yoktur.
  5. İnfeksiyon ya da idrar kaçağı olduğunda bunun direkt barsak, karaciğer ile teması olmamaktadır.
  6. Sadece 5 trokar deliğinden ameliyat gerçekleştirilir (Resim-11). En büyük olan göbek kıvrımındaki delikte ise bu yaklaşımda iz kalma olasılığı çok azdır.

Resim-10: “Ekstra-Periton” Robotik Cerrahi uyguladığımız hastamızdaki yatış pozisyonu görülmektedir. Siyah çizgi yere paralel olan çizgiyi gösterirken, Kırmızı çizgi hastanın yer ile yaptığı açıyı göstermektedi. Genellikle uygulanan “Trans-Periton” teknikte hasta yatış pozsiyonu Beyaz Çizgi ile ifade edilmiştir. Buradaki hastanın yatış açısı baş aşağıya 45°dir.

ekstra periton robotik cerrahi

Siyah Çizgi: Yer hizası, Kırmızı Çizgi: Ekstra-Periton teknikteki hasta açısı, Beyaz Çizgi: Trans-Periton teknikteki hasta açışı

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Resim-11:Ektra-Periton teknikte standart 5 adet trokar deliği kullanılır. Ortadaki trokar göbek deliğinden yerleştirilen ve Ekstra-Periton için yapılmış özel bir trokardır.

trokar

“Ekstra-Periton” tekniğin dezavantajları:

  1. Peritona girmeden, periton zarının dışından yapılan robotik ameliyatta çalışma boşluğu daha dardır. Bu nedenle tecrübeli cerrahın yanı sıra, üst düzeyde cerrah ve asistans uyumu ve deneyimi gerekir.

 

Prostat Kanserinde Robotik Cerrahinin avantajları nedir?

Robotik Cerrahi” sonrası hastanede kalış süresi 1 ya da 2 gün kadar olmaktadır. Yaklaşık hastaların %95’i ameliyat sonrası ikinci günde evlerine gitmiş durumdadır.

  1. Geleneksel açık cerrahi ile karşılaştırıldığında ameliyat sırasında çok az kan kaybı olmaktadır. Buna paralel olarak kan verilmesi de çok düşüktür (robotik cerrahi de %1-2, açık cerrahide %40-45)
  2. Hastanede kalış döneminde çok az miktarda ağrı kesiciye gerek olan ağrı olduğu gibi, hastaneden çıktıktan sonrada çok az oranda ağrı kesici kullanımına gerek olmaktadır. Kullanılan bu ağrı kesicide parasetamolden daha güçlü değildir.
  3. Genellikle cerrahiden sonraki ilk hafta içinde 4. Ya da 7. Gün arasında, herhangi bir iyileşme sorunu olmaz ise, idrar yoluna yerleştirilen sonda alınmaktadır. Açık cerrahide bu süre genellikle 14-21 gün arasında değişmektedir.
  4. Yaklaşık hastaların %90’ı Robotik Cerrahi ile radikal prostat ameliyat sonrası 2. Ya da 3. Haftada rutin çalışmalarına geri dönmektedir.

 

Eğer sizde tespit edilen prostattaki kanser gelişimi prostat içinde sınırlı, başka bir deyimle organ dışına çıkmamış ve agresif özelliğe sahip değilse ve yaşamınızda ek ciddi hastalığınız yoksa siz cerrahi tedavi için adaysınız.

Daha önceden prostat kanserine dışarıdan ya da dahili (brakiterapi) ışın tedavisi görmüş ve buna rağmen kanser kontrolü sağlanamamış ise, ışın tedavisinin verdiği zararlı etkiler nedeniyle cerrahi tedavi için uygun aday değilsiniz.

Kontrol edilemeyen kan hastalığınız var ise prostat kanser cerrahisi için uygun hasta değilsiniz. Bu iki noktanın dışında bütün hastalara “Robotik Cerrahi” teknik ile radikal prostatektomi uygulanabilir.

 

 

Yan etkileri ya da komplikasyonları nelerdir?

Şimdiye dek yapılan değerlendirmeler radikal prostat cerrahisi sonrasında meydana gelebilen idrar tutamama ve penis sertleşme bozukluğu sıklığının laparoskopik prostat cerrahisinde daha az olduğunu göstermektedir. Prostat gibi derinde olan bir organın Robotik Cerrahi teknikte kullanılan teleskop – kamera sistemi ile elde edilen yüksek çözünürlüklü (highdefinition) normalin 10-15 katı büyütmeli görüntüsü ile, titremeyen ve 540° hareket açılı ince ve minik robotik kollar ile prostata komşu olan penise giden sertleşme sinirleri ve idrar tutma kaslarının daha iyi korunur. Bu daha nitelikli koruma daha düşük oranlarda idrar kaçırma sorunu ve daha düşük oranda penis sertleşme bozukluğu ile karşılaşılmasına neden olur. Eğer yaşınız <60 ve iki taraflı sinir koruyu teknik uygulanmış ise, Robotik Cerrahi teknik ile radikal prostatektomi ameliyatından sonra normal ilaç almaksızın cinsel fonksiyonunuzu %80-90 oranında ek tedavi almadan gerçekleştirebilirsiniz. Aynı şekilde idrarı normal şekilde tutabilme olasılığı %96-98’dir.

Burada verilen bilgiler ışığında da daha net algılanacağı gibi, hasta ve hasta yakınları tarafından bilinmesi gereken en önemli nokta Robotik Cerrahi tekniğin tümüyle alete ve robota bağlı bir cerrahi uygulama olmadığıdır. Kendi deneyimimde özellikle cerrahın radikal prostat cerrahisindeki klasik yani konvansiyonel laparoskopik cerrahi deneyimi başarıda çok önemlidir. Zor ve dezavantajlarıyla laparoskopik cerrahiyi, robotun avantajları olmadan da rahatlıkla uygulayabilen deneyimli bir cerrahın, robotik teknolojik desteği de alarak penisin sinir, damarları ve büzük kasların korunmasında ne derece başarı sağlayacağı da çok önemlidir. Özellikle bu denli bir teknoloji ile tedavi olmayı düşünen hastalardaki var olan büyük beklenti nedeniyle bahsedilen laparoskopik cerahi deneyimin mutlaka sorgulanması gereken bir faktör olduğunu düşünüyoruz.

 

Laparoskopik ve daVinci Robotik Radikal Prostatektomi uygulamasındaki karşılaştırma

robotik-cerrahi13

 

 

 

 

 

 


Robot-yardımlı 
Laparoskopik Cerrahi Avantaj
Üç boyutlu görüntü ile cerrahi uygulama sırasında görsel derinlik ile cerrahinin gerçekleştirilmesi

Yüksek çözünürlüklü görüntü

 

 

 

 

 



Konvansiyonel  
Laparoskopik Cerrahi Avantaj

Hasta ile bire bir temas. Hasta üzerinde doktorun tümüyle kontrolü ve anında müdahale edebilme olanağı

Yüksek çözünürlüklü görüntüler ile 10-20 kat büyütmeli net görüntü altında cerrahi