Erkek Üreme Sistemi Nedir?

Erkekte üreme sistemi, testisler genital sistemdeki kanallar, aksesuar salgı bezleri ve penisten oluşur (Şekil-1). Testisin temel fonksiyonu hormon ve sperm (spermatozoa) üretimidir. Testislerde üretilen temel hormon Testosteron olmasına rağmen, hem testosteron hem de onun aktif metaboliti olan dihidrotestosteron, üreme sisteminin fizyolojisi ve çalışması için gereklidir.

Üretilen testosteron hem sperm üretiminde (ki buna spermatogenezis denilmektedir), hem embriyonik süreçte ve fetal (anne karnındaki bebeklik dönemi) gelişimde cinsel farklılaşma ve hem de beyinden salgılanan bazı hormonların salınım dengesinin sağlanmasında çok önemlidir.

Şekil-1: Erkek üreme sistemi ve bu sistemin idrar kanalı ile olan ilişkisinin şematik görünümü

erkek_ureme_sistemi

Testislerde üretilen olgun sperm ve salgılar epididimden geçtikten sonra duktus deferens ( ya da vas deferens te denilmektedir) yoluyla taşınır. Duktus deferens, testisin arteri, siniri ve ven damarları (testisin toplar damarı tek bir damar şeklinde değildir, bir ağ şeklindedir ve buna pleksus pampiniformis denir) Spermatik Kordonu oluşturur. Spermatik kordonu oluşturan bu yapılar kasık bölgesinden karın içine devam eder ve duktus deferens mesanenin arka yüzüne dolşarak böbrekten gelen üreteri çaprazlar ve genişleyerek ampulla adı verilen şekli alır, sonrasında seminal veizkül denilen bez ile kanalları birleşerek Duktus ejakülatorius’u oluşturur. Ve Prostat içinden geçerek idrar kanalına yani Üretra’ya açılır (Şekil-2)

Şekil-2: Şematik olarak Şekil-1’de gösterilen erkek üreme sistemini oluşturan organ ve kanalların, anatomik resim ile gösterilmesi ve pelvik alandaki yerleşimi.

erkek_ureme_sistemi_2

Testis torbası içinde bulunan testisler (sağ ve sol olmak üzere iki tanedir), Tunika albuginea adı verilen kuvvetli ve kalın bir kılıf ile kaplıdır. Testisin arka tarafında bu Tunika albuginea yapı olarak kalınlaşır ve Mediastinum testis’i oluşturur (Şekil-3). Bu yapıdan çıkan septum adı verilen perdeler testis içi dokusunu yaklaşık 250 adet kompartmana ayırır (bu kompartmanlara piramidal kompartmalar ya da testiküler lobül denilmektedir). Septum denilen bu perdeler genellikle tamamen testis önüne birleşmez ve testisküler lobüller arasında birbiri ile bir ilişkinin olmasına izin verir. Her bir testiküler lobül içinde 1 ya da 4 adet Seminifer tübül vardır. Bu tübül yapısı ara bağ dokusu olarak tanımlanabilecek interstisyel doku ile çevrelenir. Bu doku kan damarları, lenf damarları, sinirler ve endokrin salgı hücresi olan Leydig hücrelerinden oluşur. Bu Leydig hücreleri, yukarıda sözü edilen Testosteron hormonunu üreten hücrelerdir. Seminifer tübül içinde ise ham sperm hücresinden (Spermatogonia), kuyruklu olgun sperm (Spermatozoa) üretimi söz konusudur. Olgunlaşan kuyruklu sperm hücreleri tübülün lümenine dökülür ve bu mikro kanalcıklar birleşerek testisin arka bölümündeki duktus efferentes’lere birleşir. 10-15 adet olan bu kanalcıklar tekrar birleşerek tek bir kanal haline gelir. Bu kanala Epididim denir. Bu kanal kendi üzerine kıvrılarak testisin arka tarafında uzanır ve sperm hücresi buradan geçerken hareketliliğini kazanır ve kuyruk kısmında depolanır. Epididimi oluşturan kıvrıntılı kanal açıldığında 7-8 metreye ulaşmaktadır. Epididim kanalı spermin idrar kanalına transferi için duktus deferens olarak devam eder (Şekil-3).

Şekil-3: Testisin iç yapısını oluşturan organlar ve yapılar ile, seminifer tübül içindeki mikroskobik yapının detayı görülmektedir.

erkek_ureme_sistemi_3

Embriyonel dönemde testis, karın içini saran periton zarının arkasında (retroperitoneal) karın arka duvarının iç yüzeyinde gelişir ve fetal gelişim döneminde aşağıya doğru iner. Doğumda ya da doğumdan hemen sonra testis torbasının her iki bölümündeki boşluğa inmiş ve burada asılı hale gelmiştir. Bu karından iniş sırasındaki hareket nedeniyle testisler iki katlı bir zarla kaplanır (bu yapraklar periton zarının devamı şeklindedir) Bu tabaka Tunika vajinalis denir (Şekil-3). İç zarı tunika albuginea’yı, dış zarı testis torbasının duvarını iç yüzeyini örter.

Testisteki sperm üretimi için sıcaklık dengesi çok önemlidir ve vücut sıcaklığının yaklaşık 2-3oC altında olmaktadır. Bu ısı dengesi testis torbasındaki kesenin ve kasların aktivitesi ile dengede tutulur. Örneğin soğuk ortada bu kasların (Dartos kasları ve kremasterik kaslar) kasılması ile testisler vücuda doğru çekilir ve vücut sıcaklığı ile testislerin sıcaklığı dengelenmeye çalışılır. Sıcak ortam da ise tam tersi kaslar iyice gevşer ve testislerin vücuttan uzaklaşması ve hava ile temasının artarak soğuması sağlanır.

Testis tarafından üretilen olgun sperm hücreleri yukarıda anlatılan kanallar vasıtasıyla prostat içindeki ejakülatör kanal ile üretraya iletilir ve burada meninin yaklaşık %98’ini oluşturan prostat bezi ve seminal vezikül bezlerinin salgıları ile birleşerek meniyi -ejakülat- oluşturur. Boşalma sırasında dışarı atılan meninin yaklaşık %1-2’sini testislerden gelen sperm hücreleri ve salgıları yapmaktadır.

ÜroKlinik Bilgilendirme Platformu